Zamanın yapraklarına dalsam
Balığa çıkar gibi, ellerimde olta
Önümde çarşaf gibi bir deniz,
Ardımda yıkıntılar ve İstanbul
Birden atsam kendimi denize
Orhan Veli misali
Bulabilir miyim ki hürriyeti?
Hürriyet dedim de,
Sevda yosunlarına takıldı ellerim
Boğazmış, kavaklarmış aldırmadan
Çekip gittim
Gamlı sandalların kırık dalgaları
Dizini döven anneler gibi
Çığlıksız ağızlarıyla bağırdılar ardımdan
Gülüp geçtim
Gel gör ki,
Derin kuyusunda yaşamın
Su götürmez inatçılığımla
Yenik düştüm
Artık hangi kıyıya vururlar beni?
İçi boş kalmış defterlerim
Yağmurlardan başka
Yaşanılacak semt yoksa
Aslında,
Zamanın o yaprakları solmasaydı,
Anlamazdım belki de hiç sevilmediğimi
Hayatın bir çılgın fırtına misali
Delice gelip, geçtiğini
Gel gör ki,
Derin kuyusunda hasretin
Su götürmez pişmanlığımla
Bitik düştüm
Hüseyin Avni Dedenin ayakkabısı yırtıksa
Bir bardak şaraba satıyorsa şiirlerini
Hasta olsa,
Onun İstanbulu var
Benim kimsem yok ki
Oysa,
İstanbulda olsaydım yanına gelirdim
Mahzenine iner şarap içerdik beraber
Belki de hiç kimsenin sevmediği birisini,
Şiirlere uysun diye severdin…
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz