Ben kuytu dehlizlerin küflü köşelerinde
Çürümeye yüz tutmuş halime ağlıyorum
Hazan vurmuş güller gibi erirken yavaş yavaş
Belki bir gün diyerek hayaller kuruyorum.
Şarkılar söylüyorum zaman zaman Itriden
Bugün olmasa da elbet bir gün diyorum.
Ağlasam da çok zaman şu perişan halime
Param parça yürekler gördükçe benden beter
El açarak o yüceler yücesi Rabbimize
Beterinden sakla deyip dualar ediyorum
Ya sen halâ kör kuyunun karanlık köşesinde
Uzanacak iplerimi bekliyorsun çaresiz.
Elini uzattın da tutmadı mı kimseler
Yusufçuk
Karanlık kuyulardan kaldır başını
Nurlu bir yüz görsün dertli gönüller
Uzanan zulüm dolu kirli ellere inat
Uzat ellerini yaşlı gözlere
Hazan vurdu kurudu gülistanın gülleri
Deme yıllar böyle sıkıntılı geçecek
Şu yanan yüreğime cennetleri müjdele
Ben çıkmaz sokakların daracık yollarında
Bir ışık arıyorum yolumu bulmak için
Ben tırpanmış bir şehrin yıkık harabesiyim
Bir dertli arıyorum derdimi dökmek için
Yusufçuk
Sen olsaydın okşasaydın başımı
Belki gülerdi o an şu ağlayan gözlerin
Yusufçuk
Ellerime uzatsaydın elini
Belki yaralı kalbim senle şifa bulurdu
Şu perişan gönlümün anlatsaydım derdini
Gördüğüm rüyaları belki hayra yorardın
Yusufçuk
Seslendin de duymadı mı kimseler
Kör mü oldu görmedi mi kör olası gözleri
Kuyudan kuytu muydu insanların yüreği
Yusufçuk
Demir parmakları bir bir kır artık
Şu karanlık dünyanın kara gecelerinde
Gördüğümüz rüyaları hayra yor
Yusufçuk
Zindanları medreseye çevirdin
Beni boş ver hep ıstırap çekeyim
Gariplere yetimlere kimsesizlere
Ne olursun Cennetleri müjdele.
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz