Bir rüzgar var, saçlarımda,
Dağların arkasından.
Bir ses var, rüzgar içinde,
Yılların ötesinden.
On yıl mı oldu rüzgar,
Söyle! Onbeş mi?
Gelmeyeli buralara,
Dalmayalı anılara.
İşte! Güneş de doğuyor,
Köye girmek üzereyim.
Yolum her an kısalıyor,
İlk evler göründü bile.
Merhaba!
Hasan emmi, kıraç toprak,
Çürük köprü, dut ağacı.
Sac ekmeği, Güllü ana, merhaba!
Köyü geçip, bizim evi görünce,
Acılara boğuldu ruhum.
Birşeyler kaydı gözümden, sıcak, ince,
Ev yerinde kuru diken bulunca.
Köye dönüşümde yolda,
Bir bebe’ye rastladım.
Dur da konuşalım, dedim.
Çocuk dönüp kaçıverdi.
Bir düşündüm, bana ait,
Ne kalmış diye bu yerde.
Birkaç acı tatlı anı…
Nerde olsam, orda benle.
Akşam üstü, gün batarken,
Bir gölge ilerler yolda.
Benim o giden, rüzgarla,
Köyün çıkışına kadar.
Veda ettim rüzgara ve,
Yürüdüm sık adımlarla.
Eski yeni…
Yeni eski dünyama.
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz