(Bir gün, üç-beş derde duçar,
-Bizi anlar, bizim Yaşar, demiş.
Bizimki : “Sizi anlıyorum dostlar
Lakin konu beni aşar,” demiş.)
Nasıl “yetkilisin” ki böyle
İ’zanın mahkum, yaşarsın sen!
Belli bazen, vâkıf olduğun
Olunca zil-zurna, coşarsın sen!
“Sorunu” bilirsin, çözüm mazlum
Biraz uzman… seni nazlım!
“Konular seni aşıyor” ya
Birilerini aşarsın sen!…
Muamma mı… duyarsın sonrasında
Sen, bürokratlar sofrasında…
Kimsenin ret edemeyeceği
Bin bir çerez, iyisinden kaşarsın sen!
Adımıza konuşur, bizden yersin
Cehalet güruhunda münevversin…
Tipin bizden, dilin bizden yahu
Ahmet, Mehmet, Yaşar’sın sen!…
Düşündükçe elbet şevki gelir
“Yükseklerden” de mevki gelir.
Aşka gelip iki laf etsek
Sel gibi kabarır, taşarsın sen!
Elim, kolum bağlı ise de
Biliriz nereye koşarsın sen!
Günü gelir bir gün aslanım
Tattırdığın zulmü, yaşarsın sen!…
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz