Yaş onyediydi
Daha yeni başlamıştım üniversiteye
Mühendis olacaktım
Soğuk bir sabahında görmüştüm Ankara’yı.
İlk gelişimdi bu
Şehirlerarası terminalinin
O müthiş kalabalıklığını gördüğümde,
Yıkılmıştı tüm umutlarım.
Ankara’da analar üç ayda doğum yapıyorlar
Diye düşünmüştüm.
Nasıl yaşardım ki ben burada
Allah’ım bu muydu?
Bu muydu yıllarıma şekil verecek şehir?
Burda mı geçecek yıllarım?
Ve daha gelmeden başladı umutsuzluğum.
Yaş onyediydi
Daha yeni başlamıştım üniversiteye
Mühendis olacaktım,
İlk gurbetimdi bu benim,
Yok olmuştu herkes bir anda etrafımdan,
Yanlız geçirdiğim ilk geceyi hatırlarım
Ağlamıştım yorganımın altında
Nerdesin anam?
Çaresiz kaldım
Ve dahi yanlız.
Gösteremem ki gözyaşlarımı senden gayri hiçkimseye
Dalga geçerler benimle be anam.
Nerdesin ha?
Sahi, yoksun de mi yanımda?
Şimdi kimin omuzlarında ağlarım ben?
Kim teselli verir bana?
Sahi şimdi yoksun de mi yanımda?
He anam
Sabahları kahvaltıya kim kaldıracak beni?
Sahi bu gurbet denen yerde,
Sen beni hiç kahvaltıya çağırmayacaksın öyle mi?
Sahiden öylemi be ana
Akşamları eve geldiğimde,
Senin yemeklerinden olmayacak öyle mi?
Sahiden yok musun şimdi yanımda?
Ve dahi babam da yok öyle mi?
Ben kiminle güreş tutarım şimdi?
Kimi kızdırabilirim ki babamdan gayrı?
Sahiden sen de yoksun de mi baba?
Yaş onyediydi
Daha yeni başlamıştım üniversiteye
Mühendis olacaktım.
Bir sene gavurca öğretmişlerdi bize
Fena da olmamıştı hani
Artık gavur dilinde üç beş kelam edebiliyorduk
Ulan ne garip şeydi şu gavurca be
Birisi ”mıymıy” bi şey söylüyor
Allah’ıma, biz de anlıyorduk ha
Seni de orada görmüştüm zaten
Birinci sınıftaydım daha,
Film seyretmeye gitmiştim
Film de gavurcaydı haa!
Ne güzel saçların vardı öyle
Okyanusun en güzel dalgası,
Güzelliğini kaybetmişti gözümde be
Sahi,
Sahi, güzeldi de mi saçların?
Güzeldi elbet.
Nasıl unuturum?
Güneşte öyle bir parlardı ki
Gözüm kamaşırdı .
Canımdın be
Hani bir defasında gözümü almıştı saçların
Başka bir yere bakmıştım da ben
Sen bana tokat atmıştın
Niye bakarsın elin kızlarına diye
Sahi sen bana tokat atmıştın de mi?
Öyle çok özledim ki
Bir tokat daha atsana bana.
Allah’ım ne güzel gözlerdi onlar öyle
Şimdiye kadar gördüğüm en güzel mavi bile,
Sönüp gitmişti be
Hani film arasında dönüp bakmıştın bana
Mavi gözlerinde görmüştüm
Ruhunun eşsiz güzelliğini,
Ben zaten filmi hiç seyretmemiştim
Sen varken film mi seyredilir?
Canımdın be
Sahi sen dönüp bakmıştın de mi bana?
Öyle özledim ki bakışlarını
Bir kez daha baksana bana.
Gülümsemiştin hani,
Allah’ım o nasıl gülümsemekti öyle
Bütün dertlerimi unutturmuştu.
Sahi gülümsemiştin de mi bana,
Öyle özledim ki gülümsemeni
Canımdın be
Gene öyle gülümse bana
Yanlızlığımı unutturmuştun sen bana
Artık gurbet değildi Ankara.
Bütün sokaklarını gezdik Ankara’nın
Ve bütün kaldırımlarında yürüdük.
Sımsıkı tutardın ellerimden
Sahi tutardın de mi ellerimden
Öyle özledim ki ellerini
Gene tutsana eskisi gibi sımsıkı.
Şimdi sensiz
Ve dahi yanlız
Ne Ankara’nın tadı var
Ne sokakların
Ne de kaldırımların
Ne de hayatın.
Benim gibi onlar da öksüz kaldı,
Yıllarca beraber ağladık yokluğuna
Bir yanda Ankara sokakları
Bir yanda ben
Ve yüzümü aydınlatan sokak lambaları.
Sen gittin ama her yerde izin kaldı
Canımdın be.
Yaş yirmiyedi
Sekiz yıl oldu
Sensizliği saydığım sekiz koca yıl
Umutsuz geçen sekiz yıl
Hala mühendis olamadım
Ama sana söz
Mühendis olup yanına geleceğim.
Hani,
Hani düştüğünde kaldırıma boylu boyunca
Ben kapatmıştım ya mavi gözlerini
İşte tekrar ben açacağım onları
Sana söz
Mühendis olup yanına geleceğim
Mühendis olup, yanına geleceğim.
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz