Seni sevmek, bir akşamüstü taze ekmek kokusu gibidir, aç karnına,
Ve yanına bir dilim peynirdir,
göz açıp kapamaktır hayat, tadı damağınızda kalan
yeri, adı, sanı bilinmeyen o sevgilidir
Güller koparırken bahçeden
Papatyalara çevir başını der
Ömrü uzun papatyalar
Daha mı şanslıdır güllerden
Yüreğinde ne varsa ona müteveccihen yol alır,
gönlünün yoksul sevdası sandığın o volkanik ateş
teveccüh görmeden yanarken dağbaşlarında,
ne aradığını hatırlıyor musun marazi aşk şarkılarında
Yakın dur, gözlerim seçmiyor
Sesini yükselt kulağım duysa da yüreğim duymuyor
Kör gözlerin gördüğü zamandayım
Göller üzerinde dört mevsim sazlıklardayım
Esen rüzgardayım üşütmeyen
Denize bakıyorum tepeler üzerinden
Gelmeyen gemilerin güvertesindeyim
Beni sevmek, anlaşılmaz bir kitabın ilk sayfası gibidir
ikinci sayfaya geçemediğin,
söz verdiğin okumak için, okuyamadığın lakin,
merak ettiğin, bir anlayan olursa çeker gider dediğin
Bir orospu sevmek lazım, binlerce arıbeyinin tek kraliçesi
Sigaradan kısılmış sesi
Ve rakı kokan nefesinde hüzünler olan
Gözlerinde mutluluk marifetim
Pudra kokulu odalarda prangalı hürriyetim
Bir orospu sevmek lazım
Ki alsın başını duvarlara çalsın mülkiyetim
Ruhum kapıda sıraya girenleri kıskanmasın
Küçük bir kentin pavyonunda çalışmalı
Akşamları iş çıkışı takıldığın
Sesini dinlemelisin
Varsa servetin tüketmelisin
Şehir seni konuşmalı
Yürürken seni işaret ettiklerini bilmelisin
Tüm afran tafran dökülürken kaldırımlara,
anlaşılmaz kitabın paramparça okunmaz halde,
bir gül bulunca yerde, ona götürmelisin
Oysa seni sevmek
Baharda açan bir çiçek gibi uyumlu
Soframdaki ekmek gibi doyumlu
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz