Böyle yalnızlık olmaz,
Demişti bana…
Niye, dedim,
Buğulu camdan karanlık caddeyi izleyerek.
Kimse olmuyor yanında, yalnızlığını paylaşacak
Demişti fısıldarcasına…
“Yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz.”
Sözleri döndü aklımda, büyük üstadın söylediği…
Sonra devam etti;
Gecenin fısıltıları çığlık çığlık
Beynimde yankılanırken,
Bir darağacında,
Kendi bedenimi hissettim.
Sonsuzluğa uzanan çaresi yolculukta,
Acılar içinde, mutsuz…
Zamanla soğuyan dört duvar…
Bense birine sırtımı dayamış,
Anlamsızca bakıyorum boşluğa…
Korkuyorsun, dedi.
Yalnız doğmuyor ama yalnız bırakılıyor insan.
Yalnız yaşamaktan, yalnız ölmekten,
Korkuyorsun…
Kadere isyan edecek oluyorsun
Ama karanlık bunu da bastırıyor.
Geceler daha bir çekilmez oluyor.
Yağmur sonrası sessizlikle baş başa kalıyorsun.
O, durmaksızın anlatırken,
Yalnız gecelerimi düşünüm.
Gözlerimin iyice açıldığı, saatlerce uyuyamadığım,
Müziğin yankılandığı dar gecelerimi…
Anlıyordu onu, ama…
Bir çeken bilir
Yalnızlığın acısını, ne demek olduğunu.
Unutulmuşluğun iliğine işlediği,
Bir dosta muhtaç,
Hasret dolu,
Paylaşısız anları…
Geleceğin akla gelmediği,
Şimdinin kaygısını üzerinden atamamış
Düşünceleri…
Yalnız özlemi olandır.
Geceleri kabuslara uyanan,
Kalktığında ölümü hissedendir.
Yalnız; her şarkıda bir rolü oynayan,
Hiçbir şarkıda olmayandır.
Yalnız için başkaları vardır.
Ancak, başkaları hiç olmamıştır.
Kim bilir bir gün,
Umutlar yeşerir yeniden.
Yalnız kaldığın bu hücre,
Dönüşür bir cennete,
Yalnızlık Cennetine!..
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz