Günün hayirli olsun tüccar efendi,
Herşey satilir yazmişsin levhanda.
Hele bir nefes huzur tartiver,
Sonra bakalim ne var dükkanda.
Bir yudum su ver bana, pinar kokulu,
Yaninda susamiş çocuklugumla,
Dag başlarindaki yalnizligi sar,
Derenin hiç dinmeyen şiriltisiyla..
Tandir ateşinde bir köy gecesi,
Yaz yagmuru sonrasi toprak kokusu,
Baharda çignenen çigdem lezzeti,
Tasasiz kedersiz, günün akişi.
Bir düdük ver, sögüt dalindan,
Bir demet ver, yaban gülünden,
Ebemin o tatli hoş masalindan,
Ver masalla gelen uykudan biraz…
Ergenlik çaglarimin kavak yelleri,
Tek başima yaşadigim sevdalar,
Hayâl dünyasindayken kizaran yüzüm,
Kubbesini bulamamiş garip sedalar…
Tozlu raflarini kariştir bir bir,
Biraz sevgi, biraz dostluk, biraz sadakât,
Nasirli yüregimi yumuşatmaya,
Ne kadar gözyaşin varsa çikart…
Kirilan hayâllere sargin var miydi,
Dostun hançer yarasina merhemin,
Ara tüccar, bir köşede bulunur mu,
Sadik kalinmiş bir tek yemin…
Artik meşinleşen yüregim,
Kolayca aglayan çocuklugu ariyor,
Yüregime gömdügüm tüm acilar,
Boşalacak adres soruyor…
Sallama başini, bakma öyle tuhaf,
Bana bunlar lazim, gönlüm bunlara muhtaç,
Yillarin yorgunu hasta ruhuma,
Sadece bunlar ilaç…
Herşey satilir yazmişsin tüccar,
Ya ver bunlari bana, acimi dindir,
Ya da umut verme benim gibilere,
Git o levhani yerinden indir…
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz