Dr. Saadettin Koç
‘artık pusulam sürgünü
saatim hasreti
ve takvimler sensizliği gösteriyor
neylersin deli sevdam
yolcu yolunda olmalı
ne dersin
belki bu günden sonra
adam olur bu Karadenizli Asi Delikanlı’
bir haziran akşamı
adliye koridorunda yankılanan
buz gibi bir sesle bitiyor bu masal
başlamadan bitiyor
biliyorum artık yollar sürgüne gidiyor
ve haziran sıcağına inat
başımda bir zemheri
ayrılırken veda etmeyeceğim sana
sadece avuçlarına bırakacağım kalbimi
bu böyle sürüp gidemezdi zaten biliyorum
kim ne derse desin
kalmadı artık dayanmaya mecalim
bir gün evde iki gün gözaltı iki gün nezaret
nedir bu şerefli dava uğruna çektiğim
şerefsiz sefalet
şimdi gecenin karanlığına inat doğan güneş
sürgün yollarını gösteriyor
kim bilirdi ki birgün haritanın güneyinden
gözlerimle geçeceğimi
kim bilirdi ki birgün
garp’dan şark’a sürgün gideceğimi
sana ölürcesine hasret çekeceğimi
ve kim bilirdi senin beni arkamdan hançerleyip de
terkedeceğini
oysa oysa daha dün gibi
rüyalarımda seninle gezdiğimiz yerlerde geziyorum
hatta sana aşkımı itiraf ettiğim o kır kahvesinde
oturup çay içiyorum
şimdi durup durup seni düşünüyorum
sanki şu köşe başından sen çıkacaksın
sanki ders çıkışında halâ beni bekliyorsun
biliyor musun
geçen gün birisini gördüm
yeni okulumun bahçesinde
saçları aynı sen
koştum yetiştim peşinden
ve biliyor musun ömründe ilk defa tokat yedi
bu Karadenizli delikanlı senin yüzünden
neden bilmiyorum halâ neden gönlümdesin
nereye gitsem nerelere gitsem peşimdesin
Allah kahretsin
Allah kahretsin memleket kanrevan
memleket yanıyor duman duman
senin beni
senin bunu anlayacağın yok zaten
oysa ben bu dava uğruna öleceğim
oysa ben senin yoluna da ölürdüm bilemedin!
Allah kahretsin
bunlar hiç umrunda oldu mu senin
kimbilir şimdi hangi cehennemdesin
zaten sürgündeki adamdan sevgili mi olur!
elbette yerimi dolduracak bir Ademoğlu bulunur
işte böyle bir sevda işte böyle bir dava benimkisi
sevdam davamdan ileri gelmekte
ve davamın şiddeti sevdamdan ibaret
hep yıldırımlar düşse de güvendiğim dağlara
hep buz gibi olsa da sarıldığım eller
ve hep taş çıksa da inandığım kalpler
vazgeçmeyeceğim bu davadan
sırtımdan kahpece vursa da beni sevdam
boşver boşver ulan
zaten sevgili mi olur sürgündeki adamdan!
bundan böyle
serden geçmem ama vazgeçerim aşk nankörü
vefasız yardan…
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz