Soğuk, dışarısı soğuk
Bildiğimden çok daha soğuk
İnanamıyorum onlara, söylediklerine, yaptıklarına
Kendilerini koruyorlar belki inanamasamda hala
Kalıp buzlar taşıyorlar içlerinde
Bunu nasıl eritebilmeli ancak?
Soğuk, dışarısı soğuk
Yürüyorum ıslak kaldırım taşlarının üzerinde
Islaklığını bir kat daha arttırarak
Düşünüyorum…neden ısınamıyorum?
Üşüyorum, dışarısı çok soğuk.
Bakmıyorlar kendi kalplerine
Bakmaktan karşılarındaki kalplere
Isıtılacak buza bile şüphe ile bakıyorlar
Acaba erir mi diye.
Soğuk, dışarısı soğuk
Yürüyorum bitmeyen yolumda
Hızını arttıran yağmur damlaları
Artık daha çok toplanıyor yüzümde.
Soğuk, dışarısı çok soğuk
Çözmüyorlar, çözemiyorlar içlerindeki buzları
Ama farkında bile değiller, hala uğraşıyorlar
Dışardaki buzları nasıl eritebilirim diye.
Soğuk…Çözemiyor insanlar kendilerini
Bir ayakları bir buza saplanmış kalmış
Dönüp bakmıyorlar bile neden ilerlemediklerine
Soğuk, dışarısı soğuk, en azından bilinen bu içlerinde.
Soğuk…Açamıyorlar gözlerini
Nereye dönseler sandıkları kalıp
Artık açmıyorlarda gözlerini
Düşünüyorlar, görmek için bakmak gerekmez ki!
Soğuk dışarısı çok soğuk
Birini arıyorum yanımda
Benimle üşüyecek, ıslak kaldırımlarda
Benimle yürüyecek, düşünecek
Benimle ısınacak birini arıyorum
Ama dışarısı öyle soğuk!…
İstanbul – 17.02.2007
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz