Benim babam gülerken
Gür bıyıklarıyla beni sarardı
Çakmak çakmak bakan bakışlarıyla içimi ısıtırdı
benim babam, baba adamdı…
Benim babam ağlarken hep kahkahalar atardı
Hüznün, mutlulukla arkadaşlık kurduğunu anlatmak için
Naçar olmuş ömrüne, benim armağan olarak geldiğimi anlatmak adına…
Siz,
Hiç benim babamı tanıdınız mı?
Tanımadınız mı?
Benim babam
Kör bakan gözüyle bile ayakkabı boyardı
Tutmayan ayaklarıyla simit satardı
benim için candı, can dosttan da öte
Benim babam, adam gibi adamdı…
Emekti
Şerefti
Üç kuruşa kendini satmayandı
Benim babam, örnek adamdı…
Coşkumdu
Mutluluğumdu
Dünde olmayan bugünümde, kalemime düşen gözyaşımdı
Benim babam, düşlerimi süsleyen kitaptı!
Sevgisiyle aç yaşadığım yıllarımın sayfalarıydı…
Benim babam olsaydı eğer!
İşte bu adam benim babam diye nara atacağım adam gibi adamdı…
Siz,
Hiç
Benim babamı tanıdınız mı?
Tanımadınız mı!
Ben de…
İstanbul – 29.10.2005
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz