Tüneyince gözbebeklerine yıldızlar,
Benim gibi kaderine dolanmış âşıklar,
Elif yüzlü gecelerin sıcak kucağında,
Çile kervanına katılmış, seyrandalar.
Göz göze gelebildiğimiz bu ücrâ saray,
Loş ışıklar çarpıyor, yüzümüze dolunay,
Yabancı geliyor, mekân; meftûn bana,
Yıldızlar el ele vermiş; çekiyor, halay.
Siperlenirim, yakamoz yanığı geceye,
Mehtap sevda paltosunu örter, üstümüze,
Fısıltılar dolaşır, gergefinde kehkeşânın,
Akşamlar, yeryüzünü bırakmış, ikimize.
Şu lahza hayâlin beliriverdi, karşımda,
Oturduk, senden söz ettik, dakikalarca,
Muhayyilemde hissettim, ten sıcaklığını,
Sanki nihâl bedenin kollarım arasında.
Ayırmasın bizi ne deryalar ne dağlar,
Gönül mâbedimde kutsallaştın, yâr,
Gözlerimde parlayan titrek bakışların,
Her akşam, aşkımın şarkısı oldular.
Ankara – 2000
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz