Sofi’ye
Bu yazılanları; mutlu insanlar okumasın
Onlar tanışmasınlar mutsuzlukla
Keyiflerine baksınlar
Gülsünler eğlensinler
Ama;
Ama sen oku bunu
Oku!
Çünkü sen varsın burada
Bense;
Yokum!
Sen hiç bir şehrin insanın üstüne yürüdüğüne şahit oldun mu?
Yerimde duruyorum ve inan bana İstanbul geliyor üstüme üstüme….
Kımıldayamıyorum bile, orda öylece kala kalıyorum
Sadece sessiz bir çığlık atıyorum içimden ve sonra karşı geliyorum
İstanbul’un tüm kirlenmişliğine, soğuğuna ve acımasızlığına inat yürüyorum
Seslerse midye kabuğu gibi içimden geliyor
Duymak için kulak vermen gerek
Ve her sesi tek tek soyman gerek kalbinle
Ruhunu benimle birlikte bir şişeye koy.
İçinde hüzün ve hasrette olsun
At artık beni denizin en karanlık yerine
En doğrusu budur belki de
Ve atarken o şişeye son kez bir daha bak!
Sevinçler, gülüşler, ayrılıklar hepsi içinde
Şimdi karanlıklar beklesin beni parantez içinde
Ağlamıyorum artık;
Hadi sende durma öyle
At beni artık İstanbul’a�.
Artık mutlusun
Ne şişe kaldı elinde nede mavi bir gökyüzü
Kalan tek şeyse kocaman bir hiç
Gerçi sen onu da elinde tutamazsın
Düşürüp kırarsın bir çocuk gibi ellerinde
Bense karanlıklar içinde seni izliyorum
Yalnızlığımı üstüme örttüm
UYUYORUM
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz