S’ye
Sabah olmak üzere,
Bense bütün gecelerde,
Kapısında kilit olmayan hapishanede,
Sensiz müebbet cezamı çekiyorum.
Biliyor musun
Beraat kararını dudaklarının saklı tutuyorsun.
Ve sensiz sabah olmuyor.
Galiba sensizlikten sonra
Karanlıktan da korkuyorum.
Önce sabah oluyor
Sonra yeniden akşam
Ve ben yine sensiz hapishanede,
Dudaklarının arasındaki beraat kararı beklerken
Sensiz müebbet cezamı çekiyorum.
Bir oyun gibi bu
Bu oyunda sen şahsın, ben piyon
Benimle oynuyorsun
Ve biliyor musun?
Bu satranç çok nankör bir oyun.
Şah piyonla aynı kutuya konuyor,
Bitince oyun.
Seni bırakıp gitmek,
Senden kaçmak geliyor içimden.
Pişmanlığa bilet kalmadı diyor biletçi.
“Pişmanlığa yolculuk için bilet yok.”
Gözlerine dönüyorum.
Her akşam.
Gözlerinde kaybolma ihtimali üzerine.
Yine sensiz hapishanedeyim.
Gözlerin deniz bana.
Deniz gözlerinin dalgasında kayboluyorum.
Sen yoksun,
Ellerini tutan ben değilim.
Bütün gecelerde,
Kapısında kilit olmayan hapishanede,
Sensiz müebbet cezamı çekiyorum.
Beraat kararını getireceksin diye
Sensiz hapishanede bekliyorum.
Biliyor musun
Beraat kararını dudaklarının saklı tutuyorsun.
Sen yoksun…
Kızılay/Ankara – 11.08.2005
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz