Hayırsız Dostuma

Seninle dostum
bir kahve köşesinde
hani galatasaray’ın maçını izlemiştik.
elimizde meşrubatlar
altımızda kırık dökük iskemleler
sigara dumanları
ve küfürlerle beraber
yenmiştik.

seninle dostum
taksim’de bakırköy’de
ucuz biranelere girmiştik.
ne kötü mezelerimiz bozabilmişti
ne yarınlarımızın korkusu
sarhoşluğumuzun tadını.
içmiştik.

seninle dostum
güzel arkadaşım
hafif trafik kazaları atlatmıştık
mahallenin güzel kızlarına bakarken.
(oysa ben bilirim ne kadar utangaç olduğunu
o kadar çapkın olmana rağmen)
kızlar güzeldi,
biz gençtik.

seninle dostum
hani çatalca yolunda
güneşli bir pazardı,
“serenat” çalmıştı radyoda tesadüf
açmıştık sesini
basmıştık gaza.
“zaman bizimdi,
mekanda kaybolmuştuk.”
canım arkadaşım
bilmem farkında mıydık?
ne bir pazardı artık
ne çatalca yoluydu,
içine bir ışığın karışıp gözlerimiz
içinde bir ışığın
kaybolup gitmiştik.

Edmıntın – 26.03.2007