Akıyor içimde bir duygu seli,
bütün kalkınmaları çürüten,
perde perde bir duygu var içimde.
Bu gece yine efkârlandım,
kapının önüne çıktım,
biraz kafa dağıtırım diye.
Biraz yürüdüm, durdum bir kenarda.
Senin karşı sokaktan gelişini hayal ettim.
Gözlerim doldu,
tekrar tekrar o sokaktan yürüyüşünü hayal ettim.
Seni yaşıyor gibiydim,
ama yabancı ve uzak bir koklaşmaydı sadece.
Hatta hayalimde başka birisinin arabasına binip,
beni hiçe sayan bir tavırla çekip gidiyordun.
Ve ilk defa hep Seni düşünmek için gittiğim yerde,
gökyüzüne baktığımda yıldızları göremedim.
Yoktu hiçbir tane,
bir sis sarmıştı sanki her yeri.
Sana giden yolları kapatan kapkara bir Perde.
Seni gönlümden koparmaya çalışan,
şerefsiz bir kader.
Hep isyan ettiğin kayboluşlarımı,
sessiz kalmamın nedenini nerden bileceksin?
Kendim bile kendimi anlayamadıktan sonra.
Sen nerden anlayacaksın kara çiçeğim…
Yürüdüğüm asfaltın çıkardığı Sensiz sesler,
günün bitişinde kaybolan güneş gibi,
en az onun kadar gerekli
ve en az o kadar melankolik,
bir melodidir.
İçimi okşayan,
sana yaklaştıran bir umut.
Aşka küskün olduğum zaman
duvara vurduğum yumruklar kadar çaresiz,
pencereme sığdırmaya çalıştığım dünya kadar imkânsız!
Sensiz saniyelerin her birtanesi çekilmez olsa da,
volta atan özlemlerim boğsa da beni,
sevinir gibiyim, umutluyum sanki,
çünkü Seni gördüm bu gece sokakta…
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz