Işte, yine buradayim, köpürtün ey dalgalar!
Içimdeki ben gibi, UYSAL-HIRÇIN sulari…
“SUZINAK HÜZÜN” telde, içindekini kovalar;
Başka alem vadeder, SAMATYA KUYTULARI!
Yok mu acep Allah’im? Gidecek SAGLAM yerim?
Benler’den o’na dogru? Unutarak o yillari?
Kisilip kalmak midir? Dünyadaki kaderim?
Seninle kardeşlerine; SAMATYA KUYTULARI?
DOST dedim, CAN dedim de, sundum gönlü dünyaya,
Yad ellere de gittim, birakmadin yakami??
“ALTIN TEPSIM “kirdilar, darildim masivaya,
Döndüm de sana geldim, SAMATYA KUYTULARI!
Yar küser, yaren küser, gözü degmez şu bahçeme!
Darilir gönlüm, kizar…Yakar BEYAZLIK ‘lari…
A(a)teşini hapseder, yanar kendi boş yere;
“Bir damla suyun”a bakar; SAMATYA KUYTULARI!
Gögsüm degil, gönlümdür, daima açilan sana!
Esirgeme ne olur? DERMANIM dalgalari??
“MEHLIKA SULTAN” misa(a)l, uykulardan ayir da;
“CIHANGIR!” diyerek sar, SAMATYA KUYTULARI;
“CIHANGIR!” diyerek sar! SAMATYA KUYTULARI!
Agustos 1999
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz