Dizelerde yaşasam
Herkes anlamasa beni
Metaforlar rihtimina sığınsam.
İstanbul’u dinlesem
Orhan Veli’nin sesinden.
Melodilere dokunsam yukselen
Bir neyzenin nefesinden.
Bir aksam vakti
Kızıl havaları seyretsem.
Eteklerimde günes rengi yapraklarla
Çıksam Haşim’in merdivenlerinden.
Sessiz gemide yol alıp
Ummanları geçsem
Karsı kıyıdaki sevgiliye ulasıp
Kırık mızrabında nağme olsam
Ela gözlerinin yaşına karışıp
Dilinden düşmeyen dua olsam.
Sonra çöl rüzgarlarına binip
Mahsun nebinin saclarını okşasam,
Hane-i pakına mihman olup
Masivaya gözüm kapasam.
ޞiir olsam
Dizelerde yaşasam.
Hiç ölmesem.
Bestelense güftem
Sultan-i Yegah’ dan.

Derd-i Askin

Uykusuzluk gözümde sürme
Içtim kahır şarabın bade diye
Ağyar gönlümde demirden perde
Siyah zülfüne berdar olalı
Derd-i aşka giriftar olalı

Ferhat misali dağlar deldim
Gedan diye kapına geldim
Boynum zincirin eline verdim
Siyah zülfüne berdar olalı
Derd-i aşka giriftar olalı…

Hüsnü cemalin gönlüme dağladım
Zikrinle güldüm zikrinle ağladım
Bezm-i vuslat deyu çağladım
Siyah zülfüne berdar olalı
Derd-i aşka giriftar olalı..