Benim için sakladığın şekerler,
Ne ifade eder ki orda?
Tadabilir miyim, hissedebilir miyim ki?
Damağımla dilim arasında eriyen hayatımı,
Yaşayabilir miyim yeniden?
Giderken ağlamam lazım belki de,
Gözümü açıp kapattığım ana dek,
Tadamadığım, kendimi kırıp, üzdüğüm anlar için…
Keşke son günüme saklamasaydın şekerleri,
Gülüp eğlendiğimiz zamanlarda, küs anlarımızda,
Uzatsaydın birer tane…
Gidiyorum diye mi hepsini döktün önüme?
Geç oldu biraz ama iyi ki yaptın…
Şekerler, renk renk çeşit çeşit,
Onlarla açtım gözümü, hayatımı geçirdim.
Şimdi de gözlerim kapanıyor sarıldıkları naylonların hışırtısıyla,
Şekerler renk renk, cıvıl cıvıl…
Bir zamanlar ben de böyleydim.
Bir onlara bakıyorum, bir sana,
Dudakların macun kıvamında ama solgun,
Sanki bir damla akide akıyor gözlerinden,
Ve ben,
Hepsini cebime doldurup gitmek istiyorum…
“Mezarıma bunları at.”
Diyorum titreyerek, “şekerleri..”
Tuzlu bir yağmur başlıyor yatağıma doğru,
İki gün sonra dinecek olan ama sevgi dolu bir yağmur,
Gözlerin şimdi masmavi bir nane şekeri…
Ağlamak gereksiz değil mi,
Buluşulmayacak mı yakında?
Sakladığın renkli renkli meyve kokan şekerleri,
Yine kendi ellerinle getirmeyecek misin bana?
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz