Seni sakladığım yere ulaşamaz oldum.
Yollar, gitgide uzadı ve karıştı.
Ümidimi ısıtacak, parlatacak, kımıldatacak bir şeylere ihtiyacım var.
Ah onun ne olduğunu biliyorum. Sonu sana geliyor her cümlenin.
Her şeyin başı içinde ve sonundasın. Bu değişmiyor.
Öyle içimdesin ki. Birden aklıma geldi, tuttum sana bir mektup yazdım dün.
Çok mutluydum.
Gün içinde neler yaptığımı, nelere kızıp, nelerle mutlu olduğumu, tek tek anlattım.
Mevsimlerin ve insanların nasıl karışık ve beklenmedik olduklarını yazdım
Öyle içimdesin ki.
Yanağımda dolaşan rüzgardan daha gerçek dokunuşların
Küçük, ürkek, kesik dokunuşlarınla, belki de her zamankinden daha yanımdasın.
Yani öylesine, o kadar bensin ki. Ah nasıl anlatsam.
Boşuna bu çabalarım, doğru kelimeleri aramalarım.
Sevginin ortasında, derin acılar hisseder mi insan?
Aydınlık gülümsemelerin içine, hüznü yerleştirir mi durup dururken?
Gözlerine buğu,diline sitem, yüreğine burukluk, çöreklenir kalır mı asırlarca?
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz