Ölüm !
Tık nefes kalırım,
önümdeki dik yokuşa iki adım attığımda, yorulurum.
Yorulmam!
Geçen her günün, beni hızla ölüme koşturduğunda.
Ölüm!
Hatırlıyor musun?
Seninle, bir vakit için randevulaşmıştık, doğduğum gün!
Tik tak, tik tak! Duvardaki çalar saatim,
o vaktin yaklaştığını hatırlatıyor bana.
Bilirim aslında, randevumuzun tek taraflı olduğunu, senin lehine.
Ve yine bilirim aslında, sonunda kazananın hep sen olduğunu.
Bilirim de yine de “olsun” derim.
Ümidim var çünkü seninle dirilmeye!
İstanbul – Eylül 1999
İzlenme: 36 Görüntüleme
Puan:
Puan:
Ekleyen: admin
Yorumlar
Yorum Yaz