Üye Girişi »     
Ölmelere Bile Baş Eğdiren Sen…

Rumeysa’ya

Birazdan kırışacak bu sayfa,
Satırlar kahra haps olacak.
Bilinmez bir şarkıdır aşk,
Kimin dilinde bilinmez,
Sana kaç kez yazılacak.

Tarifsiz bir kelimesin şimdi,
Sana uzaklardan anlamlar taşısam…
Adını adımda taşısam…
Kızar mıydın ki bana,
Yağmursuz bir şehirde yağmurlu şiirlerle yaşasam?

Gömülüp giden ömrün,
Kaç beyaz sayfasına not düştün söyle.
Kaç siyah ömrü,
Beyaz sayfalara dürdün?
Aşktın sen,
Sevdaydın,
Uzun uzadıya bir kahırdın.
Sana, olmayan yağmurları büyüttüm bu şehirde,
Kahretsin… Anlayamadın…

Karanlığı kör bir sevdasın şimdi,
Sana uzaklarda bir aydınlık arasam…
Seni kör şafaklarda arasam…
Kızar mıydın ki bana,
Siyah fotoğraflarda beyaz olarak kalsam?

Islıksız bir gece şarkısı çalar,
Mevsimsiz bir çiçek ölür sessizce.
Ağıtların dili kimde kaldı söyle?
Tabutlara bile sığmazken sevdan,
Ölmelere bile baş eğdiren sen,
Nasıl da toprağa gömdün yüreğini öyle…

Aşktan yoksulluk çeken bir dirisin şimdi,
Sana uzaklardan ömrümü sunsam…
Paylaşılmamış yanlarımı sana sunsam…
Kızar mıydın ki bana,
Yağmursuz bir gecede, yağmurlu bir kefende sussam?

Yeter bu kadar başına bela olduğum,
Birazdan gidiyorum.
Hiçbir tabut aşkımı almıyor,
Hiçbir kefene sığmıyor sevdam.
Sana kusursuz vasiyetler sunmak isterdim,
Anla işte,
Ben sevdayı da,
Ben aşkı da,
Ben hayatı da,
Beceriksizliğimden kaybettim…

İsterdim ki,
Seninle varlığı paylaşsam…
İsterdim ki,
Seninle yokluğu paylaşsam…
Kızacaksın biliyorum,
Sana bir çocuğun gözleriyle bakarsam…

İstanbul



İzlenme: 36 Görüntüleme
Puan:
1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
Loading...
Ekleyen: admin

Yorumlar

Yorum Yaz