Gecenin ardından yarattım korkunun gölgesini
Salkımlar aktı içi boş deniz yataklarına
Beni bir daha uyandırma dalgın rüyalar dünyasından
Tekrar tekrar ölmeliyim zamanın farklı dilimlerinde
Bunu senin okudukların için çiziyorum demeni istiyorum
Ve
Yastık altında biriktirdiğim suni koruyucuları hatırlamadım
Yalnız geçen heyecanlı yıllarıma bıraktım iktidarımı
Yine de unutmak istiyor biriken bellekler yağmayan yağmuru
Gömdüğüm anılar artık uykularında konuşuyor
Tek ses saatin kaç olduğunu hatırlatıyor beynimde
Ve
Çok basamaklı parmak dokunuşlarından faydalananlar
Görsel titreşimler yayan ışıklı tekdüze bakış açıları
Yaylım atışındaki ses dalga yayıcılarının ışınımında
Heybetli kaşlarla yeniledim gömülü hazinelerin pırıltısını
Bir akıl diğerinden üstün kalmasın ortak fikirlerinde
Ve
Seni sayıklıyorum gece gündüze dudaklarını uzatırken
Kaygan zeminde dengenin dayanılmaz rahatlığını yaşıyorum
Yerkabuğunda saklanan hışırtı sahipleri uyandırıyor bedenimi
Cıvıltıları kaybetmenin korkusuyla fırlıyorum döşeğimden
Her adım kendini takip ediyor gezginlerin hayallerinde
Ve
Aydınlığa attığın her bakış ağzımda yankılanıyor defalarca
Ses dalgalarının beklentisiz uçurumuna itiliyor karanlık ruhum
Deniz köpüklerinden incilerini savuruyor fırtınanın özgürlüğüne
Söz yok artık yalnızlığın evreninde kalan rastlantısız dizilimlerinde
Kelimeler kılavuzlarını aramıyor paylaşacak bir bütünlüğü
Ve
Arada kalanlar için
Son kez arkamı dönüyorum…
02.01.2002
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz