Bütün büzüntülerini yırtabilirim yeryüzünün
bir kırlangıcı seyrediyorken ıslak yuvasında
dağlar eriyordu masallarında annemin
ve uyumayan çocuklardı insanın nöbetini tutan
güneş okşuyordu kadifeliğiyle dönenceler arasını
akdenizin kuduran nehirleri oluyor böylece
akdenizin nehirleri kudurduğunda dağlara bakıp
kürdistanda halay çekilir hayat devşiren ellerle
hayat devşiriyorlardı; çocukları savşçıydı ateş kuşanmış
ateşin bayramıydı suyun kudurduğu vakit
benim bir elimde mendil diğerinde bir dost…
senin hayatının başlangıcı yontuyor kafamı
senin sakladığın kızıl renklerin varmış
toprağından sökülen ateşlerin varmış senin
yanmayan çiçeklerin varmış kucağında büyüttüğün
üzülürmüşsün sıcak bir kuş cesedini gömünce
rastgele günlerde sarışınlaştığında olurmuş
senin masallarında etekleri dalgalanırmış dağların
güneş üzerimize titrediği vakit sen susarmışsın
ağlamakta usta olduğun günlerin de olmuş senin
üstelik kutlanırmış güneş bizim tarafımızı tutarken
ve bir koro hep aynı şarkıyı söylermiş
“hepi börd dey tu yu, hepi börd dey tu yu”
ben de güneşin bütün seyahatlerinin sevincini
o gün harcıyormuşum sen doğdun diye
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz