Senin varlığınla varmışım meğer
Senin yokluğunda yok olduğum gibi
Oysa ne çok isterdim
Sabahlara seninle doğmayı
Mutluluktan az da olsa payımı almayı
Ne çok isterdim
Ne çok eskimiş günlerdeyim şimdi
Bilemezsin ne çok eskiyorum
Gözlerim özlem afişlerini çoğaltmaktan yorgun
Yoklama kaçağıyım üstelik düşlerde
Ve yürüyorum mevsimsiz günlere
Sabrıma yabancılaşan gölgemle
Duygularımın hırçınlığında
Bir geceden ötekine yürüyorum
Bir yerlerde kendime rastlar mıyım diye
Perperişan aranıp duruyorum
Yorgunum
Yaşam adına yorgunum
Giderek çoğalıyor yalnızlığım
Sığdıramaz oldum adını
Kurduğum yüklemsiz cümlelere
Bir çığlık eşlik ediyor her seferinde
Yargılanırken gecelerde sensizliğim
Dinlenmiyor gözlerimin tanıklığı
Sorgulanıyor
Ve suçlu bulunuyor hüzün mahkemesinde
Zavallı yüreğim
Ve ben sensizliğe sürülüyorum
Ne çok gizledikçe kendimi anılardan
Ne çok uzaklaştım yarınlardan
Verimli bir toprak gibi ektim
Derdimi kederimi gözyaşlarıma
Tükenen umut meydanlarına kurdum darağaçlarını
Her güne bir hayalimi astım
Yalnızlığın başladığı yerde vurdum kendimi
Ne çok acılarım varmış tetikte
Kan revan içinde sürünüyorum
Acıların kuyusundan çekmişim meğerki aşkı
Meğer iki kurşun arasındaymış sevda
Yüreğimi kum gibi dağıttı gitti
Vurulduğum noktada çürümekteyim
Rengini çoktan unuttum mutluluğun
Göçmenim şimdi bedenimde
Kendi gölgemde rehin
Keşkelerim çoğalttıkça pişmanlıklarımı
Ölümün coğrafyasına geçiyorum
Meğer ne çok ölmüşüm ben ne çok
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz