münzevilik de bir yere kadar
o yerden sonra insan
izmarit dolu küllüğünü temizleyecek
ya da
mutedil sözlerini dinleyecek birini arıyor
soğuk kış sabahları bizi bekliyor
ve biz bir başka kent için
valizlerimizi hazırlıyoruz
ardımıza bakmaktan korkuyoruz
şizofreniden korktuğumuz gibi
el sallama alışkanlığımızı;
o gecenin ayazından,
biraz da rutubetten
“istisnalar” arasına sıkıştırıveriyoruz
münzevilik de bir yere kadar…
artık sigaraya elim uzanmıyor
ve de
dudaklarım kepenklerini indirdi
soğuk kış sabahları olabilir
ama sıcak kış geceleri de muhtemel
septik yaklaşmak lazım düşünce duvarlarına
kırk derecede tüylerimin diken diken olduğunu anımsarım
ava gittiğimde şikar olduğum gibi
valiz hazırlamayı boşver
çoktan çıkmışız yola
ve yapayalnız
istisnalarımıza sürrealistçe yaklaşmışız zaten
birilerini aramasın gözlerin
özenme sanrı görmeye
o seni çoktan terketmiş
belki de şuan elleri
balık pullarıyla kolye yapıyor
sarı saçlı bir deniz kızına…
“med-gitme” diye bir kuralın
hiç olmadığını da hesaba katarsak;
Münzevilik de bir yere kadar,
Ki o yerden sonrası
ya uçurum
ya okyanus…
Zonguldak – 2003
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz