Üye Girişi »     
Mavileri Hapsettiler. . .

İçimdeki gariplik gözyaşlarımla akmalı diye bağırıyorum… akmalı.
O yabancılık çektiğim, tanıyamadığım, adını koyamadığım,
Sen diyesin çaresizlik, ben diyeyim umutsuzluk ,
Akmalı gözlerimden…
Akmalı diyorum , çünkü içimde bir tortu misali,
Bir kırık hayal, bir yontuk masal,
Güvercinin kanadına taktığım
O bin bir renkli umudumun pörsümüş izi duruyor gönlümde…
Aksın diyorum göz yaşlarım,
Bir parça hedefine varmamış taze rüyalar koparayım yangın bahçemden
Hani o yangınları da nereden edindim bilmem,
Çaresi , çilesi , derdi, dermanı derken…
Dipsiz kuyuların uğultulu boşluklarında buluverdim kendimi.
Beyaz kağıtlara , hala, belki de ısrarla karalıyorum, o birkaç satırı…
Nedir sen de bilirsin,
Okul sıralarında içimizdeki o koca mum ışığı ile …
Sözde karanlığı aydınlatırdı kalemlerimiz…
Sonra kırk ikinde yağmurlarıyla beraber ben hala yazıyorum,
Ama o dipsiz kuyudan dışarı uzanamıyorlar bu defa…
Çaresi, çilesi, derdi, dermanı derken…
Kendime kavun içi esrarengizlikler edindim,
Bir zamanlar turkuvazlara kenetliydi düşlerimiz,
Ben mavinin her tonuna kanadı kırık bir serçe salıverdim,
Hani bizim uçamadığımız bulutlara gönderdim onları,
Kanatlarına taktığım bir parça umut, bir parça zehir oldu içime,
Erimek bilmeyen bir düğüm gibi boğazımda, nefesimi daraltma çabasında şimdi…
Bu yüzden ağlamalıyım seccademde, akıtmalıyım göz yaşlarımı…
Yağmurların kini insanlardan arındırma çabası gibi,
Göz yaşlarımda o boğazımdaki;
Düğümü eritme çabasında…
Hani uçurtmalarımız tellere takılmıştı bir gün;
Sen delicesine ağlamıştın ya, yas edercesine,
Ben tellerden mi çekindim bilmem ,
Ya da gururumdu o gün beni ağlatmayan,
ޞimdi, keşke sıkıp bileğimi diyorum,
Olanca gücümle çekseydim uçurtmamı veya çekebilseydik,
O zaman ağlamalıyım diye bağırmayacaktım, belki sen de ağlamayacaktın öylesine…
ޞimdi o yeşilliklerde uçurtma uçurtmaktan da korkuyorum,
Zaten izin de vermiyorlarmış artık…!
O mavi kuru, paslı tellerle hapis hayatına sürüklenmiş,
Özgürlüğümüzü almışlar yani, söküp yüreğimizi, döktürüp göz yaşlarımızı,
Bizi, bizden çalmışlar yani…
Çaresi, çilesi, derdi, dermanı derken…
İşte o birkaç kağıda , birkaç satırı karalıyorum hala,
İtiraf ediyorum;
uçurtmam tellere takıldığından beri
tek düşüm, tek hayalim, içimdeki o garip istek,
maviyi, o umutlarımızı , yarınlarımızı parçalayan,
tellerden arındırma hevesi…
Ayaklarımız çamurda , aklımız hala bulutlarda değil mi?
Yine ezanlarla beraber, sabahın o ürpertici alazında;
Göz yaşlarım akmalı diye bağırıyorum, AKMALI İŞžTE,…. AKMALI!……



İzlenme: 52 Görüntüleme
Puan:
1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
Loading...
Ekleyen: admin

Yorumlar

Yorum Yaz