Merkezde hep sen ol,
Ve her şey senle dönsün,
Arza direk mi oldun?
Herkes seni görsün.
Hayatının gayesi;
Yaymak oldu; kıl ü kal,
Ukba sana göre değil,
Sen hep burada kal.
İsrafil sûra üflüyor,
Pencereyi kapat gitsin.
Mahşer.. Herkes bekliyor,
Acele etme sen! İşin bitsin.
Aslında, senin için ölmenin yok gereği,
Sen dünyada cenneti buldun,
Makam koltuğunun tekerleği!
Sen nasıl bir kulsun!
Mahşer… Her taraf kalabalık,
Rezervasyon çalışmıyor…
Sen yine önlere geç,
Lâkin, hesaba kimse karışmıyor.
Tekerleğin kaderidir;
Koltuk altında ezilir,
Koltuk nereye giderse,
Oynar, döner ve sevinçle onunla gelir,
Sahibi yoksa, çıkar; sahip olur koltuğa,
Karınca misali; alır onun sırtına,
Sağa, sola kendince götürür, iter,
Ve sahibi gelir; kopar fırtına.
Kabul etmez; onun altında olduğunu;
Üstüne çıkarsa da komik durduğunu.
Arkadaşlarıyla anlaşır;
Bu üç-dört tekerlek,
Her biri farklı yöne gider,
Ve koca koltuk devrilir,
Kader yüzlerine güler;
Bunlar göğe çevrilir.
Tekerlek aklıyla derler;
Bakın işte; Hak yerini buldu,
Oysa; teker zeminde döner,
Bunlar için, hayat durdu.
İstanbul – 07.07.2007
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz