Gecenin sevda kokan dipsiz karanlığında
Benleri ışıl ışıl gökyüzüne bakarım
Ruhumun alacası, gözlerin aynasında
Yüzümde acı saklı çizgilere dalarım.
Sabah olur yıldızlar bir bir yabancılaşır
Rüyaların bestesi hülyalara gül taşır
Güneş, ay ve yıldızlar renklerde uzaklaşır
Mevsimler başkalaşmış, yeni doğmuş sanırım.
Sevdiğimin halleri beni sürükler derde
Onun güleç yüzünde boğulmaksa bir ukde
Gümüş türkü misali bir dağın tepesinde
Unutmak kolay derim, derim de aldanırım.
Eylül yağmurlarıdır bir vuslatı kuşatan
Bana bir gülümsemen bir de acındır kalan
Zemheride yetişip saçlarını okşayan
O fütursuzca yağan karları kıskanırım.
Ne baharı severim ne de yaz günlerini
Sonbaharın ve kışın yalnız benim seveni
Mecnun’un sarayını yakan aşk ateşini
Bülbülün gülşeninden, sözlerinden tanırım.
Nebatın gözbebeği bu toprak beni sarsa
Bir gülün yaprağına, bir laleye kondursa
Bana acı çektirmek hoşuna gidiyorsa
Ölümü Kurşun gibi yüreğimde taşırım.
Bursa
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz