kıştı köydeydik,
karla karışık yağıyordu yağmur
yazın tozdan geçilmiyen yollar
çamurdan geçilmiyorlardı
(tozda çamurda ayrı birer işkence)
vuruyordu örtü altından sarkan,
saçlarına yağmur
uzun kirpik uclarından damlıyordu
yağmur damlaları
incecik elbisesinden baş kaldırmış
göğüs uçlarına
o kadar mahsun
o kadar güzeldi ki
ve erotik
hayal gücü zorlayan cinsten
bol makyajlı,
özene bezene çekilmiş,
film sahnelerindeki,
aktiristlerdende güzeldi.
o dişi, büyüleyici, çekiçi
güzelliğinin farkında bile değildi
ben gözlerim faltaşı gibi açılmış,
ağzım açık baka kalmıştım öylece.
kaç kere aynaya bakmışti ki!
güzelliğinin farkına varsın.
ebeveynler görmesinler diye,
karanlık köşelerdekileri saymasak
aynaya bakmak,
kocaya gitmek ister demekti oralarda
ayıplanırdı baktığı zaman.
kendi güzelliğinin farkına varmadan
geldi geçecek ömür.
büyük olasılıkla!
töre zoru,
berdel, kuma olacak!
öldü ölecek
dünyalılar farkına varmadan.
İdil – 1990
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz