İnsanlar konuşa konuşa anlaşır,
Beri gel can sevdiğim, sizden konuşak.
Konuşarak güzellikleri paylaşır,
Hakikate yönelen, sözden konuşak.
Ne güzeldir, sözde sevgiyi aramak,
Kötüdür sözüyle namerde yaranmak,
Sıkışınca, her an yalana sığınmak,
Kerpiç evi ısıtan, közden konuşak.
Varlığın hedefi, imana sarılmak,
Menzilde olmamalı asla yorulmak,
Hak vaki olduğunda sararıp solmak,
Diriliğin son ucu, güzden konuşak.
Söz gümüş olunca, sükût altın olur,
Doğrular ancak gümüş sözle sunulur,
Sora, sorula Bağdat bile bulunur,
Görmek için de bakan, gözden konuşak.
Bağırmayıp, biraz yavaştan alalım,
Hep bağışlayan, af eden biz olalım,
Kendimiz, mağdurun yerine koyalım,
Bariton, bas değil de, tizden konuşak.
Ahlâkı, ibadeti Rabb’im emretmiş,
İşin bitiş tarihi, belli ki yetmiş,
Hakk’ın emrini yalnız İblis reddetmiş,
Kurandaki ayet, nas, cüzden konuşak.
Sözlerimiz zehir, zemberek olmasın,
Fikrimiz, enayi yerine konmasın,
Altta kalarak saçın, başın yolmasın,
Lafazan torba ağzı, büzden konuşak.
Ne güzel yaratış, insanı yaradan
Sakın düşünmeden, laf etme sıradan
Söz güzel olur, delikteki yılandan,
İnsan fıtratındaki, özden konuşak.
Tüm alemler, Cenabı Rabb’ı zikreder,
Yunus, Yaradan’dan ötürü çok sever,
Veysel Şah-ı Muhammed’i görmek diler,
Lal olmuş dilleri de çözden, konuşak.
Boş durmayıp, gayret içinde olalım,
Evire, çevire doğruyu bulalım,
Yanlış yapmaktansa, bilene soralım,
Revan olup da giden, dizden konuşak.
İstikametimizi, orta yolla bulalım,
Aşırılıklara ırakta duralım,
Mutluluğu hep beraberce kuralım,
Var oluşumuzdaki, gizden konuşak.
Sözümüz İzm’le karıştırılmasın,
Kulak ardı edip, savuşturulmasın,
Doğru ile yanlış yarıştırılmasın,
Geride bırakılan, izden konuşak.
Öğrenmek altın sükûtla olur mu? hiç,
Bilenle, bilmeyen bir tutulur mu? hiç,
Daima sevip, sevilir AŞIK MERİÇ,
Somurtup susmaktansa, bizden konuşak.
İstanbul – 15.12.2002
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz