Şimdilerde olmuyor çoğu şey eskisi gibi
Bilinmiyor duvarlardaki renkler
Ya da bir bahar kokusu tırmalamıyor yorgun bedenleri
Yaşamak dediğin üç beş satır yazıdan olsaydı
Bu kadar zor olmazdı
Şeytanın dürttüğü gibi olmalıydı her şey
Uzun sayfalar dolusu
Ya da bazen tek bir satırda anlatılmalıydı
Geçip giderken zaman
Tek bir cümle mi anlatmalı yaşamı
Ya da yaşananları
Ya da hayatları…
Tükeniyor nefesler gün gün
Geride garip bir buğu
Ya da ona benzer birşey
Saniye başına alınan nefesler mi
Yoksa hevesler mi görünürde
Bir anın çılgınlığı ateşliyor bedeni
Kimi zaman aşk, kimi zaman öfke, kimi zaman serseri
Tek beklenen mutluluk
Acınası bir mutluluk bile bazen insanın istediği
Her şey yere düşmüş ama mutlu olmak var ya düşte
Kırar geçer her şeyi
Yalandan sevgiler tüketiyor ruhun bam telini
Pis kanı akıtmak için neşter üstüne neşter
Mutlu olmak lazım
Oysa sevmenin özüdür ıstırap
Gecenin yarısı ter içinde uyanıp lanet etmektir
Belki de değildir
Doğru dediğin yanlıştır
Aslında bütün doğrular yanlışlarla birlikte doğrudur
Ya da yanlıştır…
Sözün özüyle anlatılacak gibi olmasa da
Kısa şeyler doğru göründüğünden aslında yanlışlar doğru değil yanlıştır
Hayatın bütününü anlamak zor…
Kasmanınsa hiç lüzumu yok
Olması gerekenler olur hep
Yanlışlar içinde doğru aramak düşer yine
Kimbilir bir gün belki inanan çıkar.
Eskişehir – 17.01.2007
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz