Nedir beni benden alıp götüren,
bir yanda zincirlere dolayan
diğer yandan
kelebek kanatlarında uçuran
şey ne…
Saklanmaya çalışan
ya da
ısrarla yangınlar çıkaran
duygular da
neyin nesi,
hiç böyle olmamıştı
günlerin bu saatleri,
hiç bu kadar bağlanmamıştı
dakikalar saniyelere,
zaman
hiç bu kadar hızlı akmadı,
alıp götürdükleri değerli diye
zamanın bitmesini istemeyen de kim.
Kim
sessizliğine gömülüp çığlıklar atan,
nereye gider bu yollar,
sokak lambaları neden yanmaz,
kim karanlıklarına hükmetmek için söndürür
tüm ışıkları,
ışıklar neden bir kişi istedi diye söner,
kim kalkar gider karanlığında o sokakların,
kim bakar ardında gelen var mı diye,
korkular mı geri döndürür,
yoksa yalnızlığında dost aramışlık mıdır
geri çeviren hüzünlü yüzleri…
Kim katar kaldırım taşlarına
sessiz ayak seslerini,
gidilen yer
bir sevgilinin evi midir,
yoksa
bir fahişenin isterik çığlıklarının bulunduğu karanlık köşeler mi…
Kimler dolaşır
karanlığında bu kentin…
Sorgulamadan
kimler ateş açar da öldürür ölümü,
ölüm
kime bahşedilmiştir ki
bu kadar kolay harcanır ömürler.
Kim alıkoyuyor
sana gelmemi kim engelliyor.
Yaşam bir engelli koşu mu
kim kazanır
kim kaybeder bu sokaklardaki yaşamı…
Karanlıklarından al beni bu kentin
kendine kat…
Sonunda olmak istediğim şey ne bilmiyorum
ama sen
sıkı tut ellerimi
ben de kaybolabilirim
sokaklarında
bu kentin…
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz