ben en çok çocuk kalan yanımı sevdim, sıkıntılı saatlerde
ve bir de seni görebilme imkânını
fenerin ışıklarıyla aydınlanırken yüzüm
seni yazardım camın buğusuna
ve korkardım uyumuyorlar diye, silerdim
ellerin aklıma gelirdi sonra, ufacık
o zamanlar sıcak olduğunu bilmezdi yüreğim
tutmaya cesaret edemezdim
sonra gözlerin vardı ayın yanında
herkes aya bakarken ben gözlerini seyrederdim
sıkıntılı saatlerde seninle alâkalı olmayı severdi yüreğim
ve bir de çocuk kalan yanımı, kocamanlığımın yanında
ben en çok gözlerine bakmayı sevdim, yüzüm yüzündeyken
ve bir de boynuna dokunmayı, parmaklarımdan başka
ellerimin arasındayken resmin
gözlerine bakardım, sarılırdım boynuna
ve yüreğim nasıl hızlı çarpardı, ürperirdim
saçların aklıma gelirdi sonra, simsiyah
o zamanlar güzel koktuğunu bilmezdi yüreğim
koklamaya cesaret edemezdim
sonra dudakların vardı yakamozların sırtında
herkes yakamozları seyrederdi ben dudaklarını izlerdim
yüzüm yüzündeyken gözlerine bakmayı severdi yüreğim
ve bir de boynunu öpebilme imkânını, saçlarının arasında
ben en çok seninle dans etmeyi sevdim sonra
ve bir de seni öpebilme imkânını
ayın altında, yakamozların arasında
dalgalar kayaları okşarken usulca
ben seninle dans etmeyi özledim
ve gözlerine orada bakmayı, ürkek ve umutlu
hiç bitmesin isterdi yüreğim, sen yanımda
ay da oradaydı, gözlerin yanında
yakamozlar vardı, dudakların sırtında
ben en çok seninle dans etmeyi sevdim sonra, herkesin arasında
ve bir de seni öpebilme imkânını,sinema salonlarında
işte şimdi de gözlerini özlüyor gözlerim
ve ellerinde ısınmak istiyor ellerim
iki üç laf arasına sıkışmış bir imkânsızlıksa bu
incinir elbette yüreğim…
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz