Üye Girişi »     
Kayıtlardan Silinen Rüyalar

Can dostum Vuslat’a

Yıldızları birlikte seyrettiğimiz eylül akşamları
İnce bir sızı giriyor kalbime.
Kurbağa sesleri ve çakal ulumaları melodimiz olurdu bizim.
Melodimize karışırdı bekçinin düdük sesi.
İçimizdeki ışığın göğe yansımasıydı Çobanyıldızı.
Karakoyun çalan kavalın titreşimleriydi yüreğimizi saran.
Yalnızlığımıza şahitlik ederdi ay dede.
Kalbimizde kopan fırtınalar uçurumu olurdu delikanlı rüyaların.
Birlikte ağlardık yağmur altında Gavurboğan’da.
Kaç tavşan ürküttük biz öyle, kaç tilki numarası gördük.
Nice namlu soğuttuk gelelerinde Palandöken’in.
Aras artık kudurmuyor balıklarını kıyıya vurdu
Hezâl nenenin firûze fistanını hatırlardık bulutlar üzerimize çökünce
ޞeyh Hüsameddin de yok ki birlikte ağlayalım
Arap Yaşar toprak oldu serâzad çığlıkları kaldı kulaklarımızda.

ޞimdi bir derin bakış şehlâ gözlerden kalbimize süzülen
Çıplak bir dünyanın önünde diz çökmüş.
Nefes kesen billur gökdelenler küstürdü güneşi.
Beyaz melek elini çekti üzerimizden.
Mor menekşe, servi söğüt boyun bükmüş.
Katran renkli bahçelere bıraktık elimizdeki son gül’ü.
Nerede kaldı kalbimizi emanet ettiğimiz o âşık kahvehaneleri!
Hangi yürek dayanır buna, hangi vicdan kaldırır bu viraneleri!
Geçti üzerimizden bir kâbus gibi rüyâlarımızı emânet ettiğimiz cellat.
ޞimdi unuttuklarımızı siliyorlar kayıtlardan, alın size diyorlar;
Yüreğimizde açılan uçurum, yanaklarımıza süzülen yaş, avâzımızdaki feryat…

Vermiyoruz kalbimizi birlikte ağlamayı öğrendik:
Sabır ve dua aydınlatıyor içimizi.



İzlenme: 52 Görüntüleme
Puan:
1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
Loading...
Ekleyen: admin

Yorumlar

Yorum Yaz