Üye Girişi »     
İstanbul’da Sevgiliye Vuslat

Zeynep Bayram’a

Saat akşam 9’a yaklaşıyor..
Yürekte bir bekleyiş, yürekte sessiz bir heyecan.
ve otobüsüm perona girdi.
Ben de 9 saat sürecek bir savaş için koltuğumdayım.

Bekleyiş arabanın harekete geçmesiyle sona erdi,
Sanki bir bebek, ilk adımını attı.
Ben ise babası gibi sevinçli, babası gibi heyecan dolu.
Dakikalar geçmeye başladı işte, adım adım İstanbul’a doğru.

Yolculukta bana en yakın kişi yanımdaki rapci çocuk
Tişörtünde yazıyor kocaman, RAP diye
Belli ki azıcık rap delisi..
Yolculuk boyu heyecanımı alıp, bir an da olsa her şeyi unutturan tek kişi.
Geçmiyor zaman, sanki hiç ilerlemiyor saat
Aslında bunun için mutsuz değilim, aksine mutlu;
Daha çok düşünüyorum sevdiğimi,
ve onu daha çok sevdiğimin farkına varıyorum.
Bunu da yanımda bangır bangır rap dinleyen çocuğa rağmen diyebiliyorum.
Geçmese de zaman insan farkına varıyor, damlıyor yani.

Kendimi öyle zor bir mücadelenin içinde buluyorum ki
Rakibim güneş ve yol kenarındaki ışıklar.
Güneş ile iddaya tutuşuyorum,
O doğmadan, ben bu ışıkları söndüreceğime söz veriyorum,
ve İstanbul’un güneşini ortaya ben çıkarmak istiyorum.
O, öyle bir güneş olacak ki ısısını kalbimden alan.

Savaş başladı işte,
Otobüs ilerliyor, ben ise ışıkları tek tek yeniyorum.
Güneş bu ışıkları söndüremeden, hepsini yeneceğim söz veriyorum.
Zaman ilerliyor, ışıklar inatçı hiç bitmiyor, yendikçe yenisi çıkıyor.
Onlar inatçı ise, ben aşığım asla yenilemem diyorum,
Yeniyorum işte, bir tanesini daha deviriyorum.
Bir tane, bir tane ve bir tane daha
Kazanacak da olsam hiç bitmesin, hiç bitmesin bu mücadele.

Zaman geçmiş farkında değilim, İstanbul’a giriyorum.
Bir maçın son anına girer gibi, son dakikalar geçmek bilmiyor.
Pendik’ten, Kartal’dan geçiyorum, az kaldı heyecandan ölüyorum.
Bu sırada savaşım devam ediyor, saat sabah 6’ya yaklaşıyor.
Zamanın az da olsa takati kalmış ki son bir adım atıyor,
ve ben kazanıyorum.. Güneş doğmadan bütün ışıkları yeniyorum.
İstanbul’un bütün ışıklarını söndürüp, İstanbul’u ben aydınlatıyorum.

Koltuğumdan kalkıp, yavaş yavaş otobüsten iniyorum,
Sanki savaştan çıkmış gaziler gibiyim.
Gözlerim, daha sevdiğimi etrafta aramadan,
Kalbim bir yöne gidiyor.
Gözler de görünce; işte zaman, o an duruyor.
Gidip sarılıyorum, cennet kokusu bütün vücudumu sarıyor.
Dil değil, sevdiğimi kalbim söylüyor
ve sanırım İSTANBUL’DA SEVGİLİYE VUSLAT böyle oluyor.

Kırşehir – 2007



İzlenme: 44 Görüntüleme
Puan:
1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
Loading...
Ekleyen: admin

Yorumlar

Yorum Yaz