Islanıyorum,
Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
Ben ıslanıyorum,
Sense hem ıslanıyor hem de üşüyorsun.
Dayanamıyorum,
Çıkartıp üzerimdekini veriyorum,
Hiçbir şey söylemeden,
Teşekkür eder gibi sadece yüzüme bakıyorsun,
Şimdi de ben, hem ıslanıyor hem de üşüyorum.
Ama gurur yapıyorum ve sana hiç belli etmiyorum.
Konuşmaya çalışıyorum ama konuşamıyorum
Çünkü bir ayrılığın ardından ne konuşacağımı bilmiyorum.
En iyisi mi susuyorum.
Yağmur duruyor ve üzerindekini çıkartıp geri veriyorsun
Önce üşürsün diye almıyorum,
Israr ediyorsun,
Alıyorum.
Bu kez yüzüme bakmayıp sadece teşekkür ediyorsun.
Başka hiçbir şey söylemiyorsun,
Belki sen de bir ayrılığın ardından ne konuşacağını bilmiyorsun
Bomboş olan yola bakarken,
Bu yolda bugün son defa beraber yürüdüğümüzü hatırlıyorum.
Ve gururu bir kenara bırakıp konuşmaya çalışıyorum
Ben seni hala seviyorum
Sana son kezmiş gibi değil ilk kezmiş gibi sıkıca sarılmak istiyorum
Her zaman olduğu gibi yine sadece gözlerine bakıp,
Saatlerce bıkmadan, usanmadan konuşmak istiyorum
Ben istiyorum da sen istiyor musun bilmiyorum,
Beni dinleyip dinlemediğini bile bilmiyorum
Zaten senden ayrılacağım yere geliyoruz
Önce derin bir nefes alıyorum
Sonra son kez ellerini tutup sarılıyorum.
Ağlıyorsun,
Son defa öpüyorsun ve çekip gidiyorsun.
Öylece kalıyorum,
Sensiz ne yapacağımı düşünüyorum,
Arkana bakmadan giderken,
Kaybolana kadar sarı saçlarına bakıyorum.
Ve sonra arkama bakmadan ara sokaklarda ben de kayboluyorum…
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz