Üye Girişi »     
İmkânsız ޞiir

Ağustos ayında kopan fırtınalar üşütüyordu ölümü
Kökü olamayan bir çiçek kaç gün güneşe tutunursa,
Ölümüm de sana tutunuyordu, üşüyordu..
Hasretinin mevsimini yaşıyorum
Yokluğun güneşi de üşütüyor
Oysa ayaz gecelerimin sıcağıydın, yalnızlığımın kalabalığı.
Olmayan seni seyrederken bile
yeniden doğmaya hazırlanan bir bebek oluyordum
uykusundan uyanmış,
o en masum halimle bakıyordum ulaşılamamışlığına..
Ölüm bile gülüm oluyordu.
Bazen öylesine kızıyorum ki
kimsenin hak edemeyeceği sevdanı yaşıyanlara
fedakârlığının o en saf halinde, seni keşfetmiş sayanlara..
Bu kadar basit değildin sen
Kâinatın başlangıcı, sonsuzluğun sonuydun.
Ne bir şekilde başlanıyor, ne de bitiyordun.
Ama nasıl keşfedilmiş saydılar seni?
Rüyada bile görülemeyecek kadar uzaktayken,
nasıl dibindeydin sıradanlığın.
Melekler fedakâr mıdır, eğer öyleyse bana da göster o fedakârlığını
sana yalnızlığımın dibi kurumuş aşk çeşmesinden koparıp vereyim,
korkarak açmış masumiyetimin simgesi olan o en son gelincikleri..
Bir merhabaya elveda demek istemiyorum artık
başlangıçlarım bitişim olmamalı..
Yarın doğacak güneşi tahmin edersin,
Çünkü dünü yaşadın..
Bahar gelince açacak çiçekleri bilirsin,
çünkü baharı yaşadın..
Sana olan sevdamı ise asla tahmin edemezsin
Çünkü imkânsızı hiç yaşamadın..
Ağustos ayında kopan fırtınalar üşütüyordu ölümü
çoktan soldurdum artık sana büyüttüğüm içimdeki gülümü…



İzlenme: 91 Görüntüleme
Puan:
1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
Loading...
Ekleyen: admin

Yorumlar

Yorum Yaz