İki kişilik düşlerimde,
Sen yoksun
Bir ben varım
Önce sen olan.
-öncesi sen olan-
Sen olurum
Bir tebessüm yapışır yüzüme
Özlem dalga dalga çarpar
Ben olurum,
Özlemlere ağlayan
Bir çocuk içtenliğinde.
İki kişilik hayatlar yaşarım
Sen yoksun
Bir ben varım
Başım düşer önüme.
Bir duman alırım sigaramdan
-sonra-
Bir duman olurum sigaramda
Savruk, dağınık bulutsu
Sen yok oldukça
Yokluk sarar içimi
-yokluğun-
Dalarım, parmaklarım
Sigaramın narında kavruk
Kimseler duymasın
Duymasın ağladığımı
Ben içime düşmüş kırağı misali ağlarım.
İki kişilik anılar yaşarım
Senli anılardan
Sensiz hayaller üretirim
Elin yok tutayım
Sıkarım ellerimi
Yumruk yumruk
Göğsümü döverim
Acı değmez sineme
Yokluğunun acısı kadar.
İki fincan çay oluruz sahilde
Benimkini içemem
Soğur inadına
Dondurur yokluğun
Bir çayın buğusu kadar
Islanır gözlerim
Yutkunduğum alevdir.
Sonbahar olurum sensiz
İçimde esmeye başlar rüzgâr
Tutarsız asi
Dağılmaz bulutlarım
Bir yeşil yaprak aşkında dallarım
Kurumuşluklara tutunur
Kurumuş her şeyim
-gözyaşlarım istisna-
Elim şakaklarıma gider
Bir türküdür sancılarım
Ritimsiz
Tiz belirsiz
Gözlerim kapanır çaresiz
Sen düşersin gözlerime
Gülüşün düşer aklıma
Toprağı avuçlarım
Nasıl yanarım bilsen
Her şarkı seni söyler o an
Her mızrap seni çalar
Bir melodi havasında düşer sesin
Kulaklarıma
Beynim özlemlerde delirir.
Bir nefret düşer sensizliğe
Tırnaklarımı yüzüme saplarım
Yanaklarım hasret yanaklarına
Yoksun ya,
Yüzümü toprağa sürerim
Karışır gözyaşlarımla
Bir balçık sıvanır elmacık kemiklerime.
Neredesin ki?
Kaç sevda büyüttün ki bahçende
Yaban otun ben oldum
Yolundum…
bir daha ölmemek için
bir daha gidişini görmemeliyim
Dönme…
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz