Giriş

Bir düş; mavi bulanık
Misal, bu sonbahar aşıksan eğer,
Sen beni önce bir sev,
sonra yalnız bırakma.
Melez ruhum aşk ister,
ki bu aşksa aşksatma.
Ama hep de sevme sakın;
sevdiğini de söyleme.
Sonra hep bir gece yarat,
Hep bir sanal ışık yay düşlerinden,
Sonra ister sen sev;
ister ben hep severim usulca.
Yahut aşktan öte buzdan mavi
Bir sonbahar bir sonbahar öyle bir,
Misal mevsimsiz ve göçmenizdir
Lodossuz; kat kat şiddetli
Kardan bin beter beyaz
Zehirli bir ok yemişçesine felçli sözlerdir,
İzleri sana ulaşan sonbaharda.
Bir sonbahar bir sonbahar öyle bir,
Yaşanmış baharlarını biriktirebilir miyim?
Yaşanmış baharlarınız biriktirilmelidir.
Misal, topraksız ve göçmenizdir.
Depremsiz; kat kat şiddetli
Martıdan bin beter beyaz
Birbirini doyuran iki yüzlü adamların
Yağmur damlaları süzülen manzaraları
Bir şehir bir şehir ki öyle bir
Yaşanmış şehirlerini biriktirebilir miyim?
Yaşanmış şehirleriniz biriktirilmelidir.
Misal gerçekçi ve göçmenizdir.
Doğumsuz; kat kat şiddetli
Mektuptan bin beter beyaz
İçinden deniz geçen şehirin
İçinden vapur geçen denizinde
Bulutların altında ve yerkürenin üstünde
Bir sevda ki bir sevda öyle bir
Yaşanmış aşklarını biriktirebilir miyim?
Yaşanmış aşklarınız biriktirilmelidir.
Yahut aşktan öte buzdan mavi
Bir sonbahar bir sonbahar öyle bir,
Zevksiz bir resim yapmalı derim ben o an
Depresif hastalığın ilk belirtisi olarak.
Yaşadığı ana ihanet eden bir erkek,
Arka bahçesinde gizli saklı buluştuğu düşleriyle,
Bir kahin çözebilir belki de acimasız, yarı deli büyücü,
Başka izler sürerek, başka renkler.
Her gün bir tarih kaybolurken bilinçsizce,
Denize gri karıştırmalı,
Binaları ise pastel mavi ile boyamalı
Eski insan figürleri serpiştirmeli etrafa.
Misal, bu sonbahar aşıksan eğer,
Sen beni önce bir sev,
Sonra yalnız bırakma.
Melez ruhum aşk ister,
ki bu aşksa aşksatma.
Ama hep de sevme sakın,
sevdiğini de söyleme.
Sonra hep bir gece yarat,
Hep bir sanal ışık yay düşlerinden,
Sonra ister sen sev;
ister ben hep severim.