Bir sonbahar akıyor gözyaşı misali yazdan,
Ve aktıkça gönlüme vuruyor yazdan kalan
işkence kıvamında platonik bir aşkın hasret duygusu
Gözkapaklarımı her kapattığımda manalı gözyaşımı
durdurmak istercesine bir çaba, ama nafile
Sonbahardan olsa gerek, istesem de kısa kollu
mavi çizgili gömleğimle çıkamaz oldum dışarlara,
Evet, her hüzün ikliminde böyle olur,
İnsan direnir yazdan kalma duyguları simgeliyen
giysilerini giymeye.
Dışarı çıkıyorum sonra
saat sabahın dördü ve insansız sessizliği simgeliyor
geçmiş günün ağırlığını belinde hisseden kaldırım taşları
Bir sonbahar şiiri bu,
Her ayrılık ikliminde yaşanan hüzünbaz özlem
duygularını dışa vuran ve fırtına gibi esen rüzgarların
sadece seslerini dinleyip, uçan hardal sarısı yaprakların
dairesel balesini izleme imkânı bulduğum, buğulu camların
ardından bakıyorum yazı sürükleyen sonbahara.
Sürüklerken;
gözlerinle hayatıma renk katan güzelliğini ve
Seni içinde düşlediğim o masum dolunayımı da aldılar,
Umut iklimlerine inat bir haykırışla o gri tonun tümüne
hakim bulutlar,
Artık hayallerinle yaşamaya çalışıyorum ama ne fayda;
seni düşledikçe artıyor içimdeki özlem,
Ve hayatımın en zor kararını verip,
Seni Sensiz Unutmaya Karar Veriyorum.
Çünki biliyorum ki seni ne zaman unutmaya kalksam,
Bir kor daha alevleniyor yüreğimde.
10.09.2000 11:26
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz