Mesut Arslan’a
Heyyy
Adını söyleyemediğim,
Yüzünü göremediğim,
Sesine sesimi,
Nefesine nefesimi katamadığım güzel!
Sen kalp katili gözlerin sahibi,
Sen ancak rüyalarda tutabildiğim ellerin
Ve bir an yanımdan ayıramadığım hayalinle
Benimsin sadece benim.
Şahittir!
Bu hazanlar,
Bu yağmurlar,
Bu soğuk duvarlar,
Bu akşamlar gözyaşlarıma.
Ve tarih ki on dört temmuz
Ve vakit ki akşamüzeri
Çaldı benden seni,
Aldı benden seni,
Bu, bizim sahilden
Bir beyaz gemi.
Başladı dönüşü kesin olmayan,
Beklemediğim, hiç istemediğim
Ve ne kadar süreceğini bilemediğim yolculuk.
Senden ve diriltici nefesinden yoksunluk.
Ve birde gidişin vardı.
Fırtınalı bir gecede;
Uykundan uyanmadan,
Gitme! Kal diyen, deyipte feryad eden
Kır çiçeklerine aldırmadan,
Yağan yağmurda ıslanmadan
İnadına çakan şimşeklerin farkına varmadan,
Gözlerinde bir damla yaş toplanmadan,
Bülbül -ün -ün tuttuğu yasını duymadan,
El sallamadan, gözlerime;
Seninle görmeye başlayan gözlerime son bir kez olsun bakmadan,
Sıkılmadan, usanmadan, uslanmadan gidişin…
Söyle, söyle gönül yaram, yürek sızım
Bir daha buluşmak var mı? Ufukta
Hasret gemisi görülecek mi vuslata gelirken uzakta
Kalbim bin türlü tuzakta
Bil ki sevdam ve hasretim bir kapta.
Eğer gelmeyeceksen,
Eğer hasretim bitmeyecek
Ve kanayan kalbimin kanı dinmeyecekse,
Bu gece bekle
Erken uyu
Ve erken dal rüyalara
Sen istesen de, istemesen de geleceğim
Hem de o hasret temsili beyaz gemiyle
İmza: seni seven ben…..
Beykoz – Mayıs 2001
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz