“İnsanların,ekmek kavgası sanki içlerine işlemiş”.
Hep aynı kavganın,hep aynı savaşın içinde bulunurlar.
Hayat,kavgasının içinde çırpınıp dururlar.

“Herkes,bir şeylerin peşinde”.
Herkes,ekmeğinin peşinde.
Geçim,sıkıntısı dar boğaza gelmiş.
Açlık ve Fukaralık,savaşı dersi veriyorlar.

“Ne,kadar zorlaştı herşey”.
Sanki,Ekmek aslanın ağzında.
Herkes,bir boğum içindedir.
Ekmek,savaşı içindedir.

“Bir,ekmek için kavga edenler”.
Birbirini boğazlayan,öldüren yaralayanlar.
Yalnız,bir ekmek kavgası içinde.
Beyinlerini,tüketiyorlar.

“Herkes,hep aynı savaşın yolcusu”.
Yürüyorlar,kıyıya doğru.
Uzanamıyorlar,adrese doğru.
Hep boğuluyorlar,kayboluyorlar.

“Nasıl,bir savaş bu”?
Ekmeğin,boğazın arkasında sanki.
İnsanlar,artık hep mutsuzlar.
Çünkü,ekmekleri için ömürlerini sanki tüketiyorlar.

“Geçim,sıkıntısı dar boğaza gelmiş”.
Ekmek,sanki aslanın ağzında.
Bir kavga içindeyiz,hep hayatın savaşı.
Hep,hayatın yıkımı.
Hep,hayatın acımasızlığı.

“Hayat,bir köprü ayrımı sanki”.
O,köprüden akıp gitmek var sanki.
Su,gibi akıp kaybolmak var.
Hiç çıkmamacasına,hiç ayrılmamacasına.
Hayattan kurtulup,hayat savaşını sona erdirmek.