hep şehitler makamı buralarda yaşam
nasıl da ağlaşır mezar taşları
ferahfeza bilinmez…
bilinmez başka makam
…
cani bir kasırga
ömür ağacının yemyeşil yapraklarını döker an-be-an
…
– dağ gibidir her ölüm –
seher vakti okunan salâların…hüznüyle çöker insan
…
minicik elleriyle…
özgürlüğe giydirilmiş çelik korseleri kıran
zorbalığa karşı başkaldırının aşkı…
acının ve açlığın bilgeleri…çilenin alfabesini yazan
çocuklar…:
cenneti anımsatan yüzleriyle
ebedler diyarına göç eder…feryad-u figan
-her yeşil düş…ağaç yaprağı değildir-
buralarda
duygular düşünceler kıpkızıl…kan revan
…
çocuklar ölümü…
düşmek sanır salıncaktan
birer birer kaydıkca yıldız gibi
çığlıklar yükselir
zangır zangır titreyen kara topraktan
…
oysa;
yaşamın tüm orduları yenilsin…
özgürlüğe çelik korseler giydirilsin ister
aydınlığın katline…
ferman çıkaran düşman
bilmez ki;
buz bağlamış yüreklerin
gün ışığı girmemiş beyinlerin
gücü yetmez
güneşi söndürmeye hiç bir zaman
…
-karanlık haram Hanzala…! karanlık haram…!
artık büyü
ve ölümü gülerek karşıla
görmezse kimse kanlı sargılarımızı
görür Yüce Yaradan…görür Yüce Yaradan…
…
..
.
biliyorum:
/yürekleriniz…!
kıyama durmuş derviş nefesi gibi sımsıcak
ve abdestli eller misali tertemiz…/
28 Eylül 2001
*tahsin özmen,bez bebekler de üşür,çatım ajans&baskı yay,ank,2006
Tahsin Özmen
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz