Gurbet rûhumda poyraz gibi estiydi bir gün,
Hazân, türküler söylüyordu; yerlerde yaprak…
Sînemde iniltili hâlâ o hicranlı dün,
Gönlüm, hafakanlarıyla dalgalanan bayrak…
Daldım eski günlerdeki derin melâlime,
Kandan bir lücceydi âdeta gördüğüm yerler.
Ürperdim; bir kere daha acıdım hâlime,
Geçince birer birer hayâlimden o günler…
Gerçi yine bir gurbet hüznü var sînelerde,
Poyraz biraz serince okşuyor çiçekleri;
Perde perde neş’enin çağladığı her yerde,
Bir gamlı melodi susturuyor böcekleri.
Ama, o hep kasvetle esip gelen hicranlar,
Artık göçedip gittiler bir başka diyara…
Asırlardan beri gerçeği saran dumanlar,
Birer birer eriyip yol verdiler bahara…
Şimdi dertli sînemin o eski huysuzluğu,
Yalnızlık gecelerimde vefâlı arkadaş…
Ve çöllerdekine denk gönlümün susuzluğu;
“Az ağrı, âsân ölüm ” ve îmân ola yoldaş..!
Kaynak: Kırık Mızrap
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz