Güneşi tutacağım elerimle,
Yeniden bir ışık olacak gölgemde,
Isıttığım insanlar, ağaçlar, meydanlar,
Vaat edilmiş sonsuzluğa bu ışıkla ulaşacaklar.
Yükseldiğimde ilk, çok küçük görünüyordu insanlar,
Kimsesizdi herkes,
Koşuşturmalar vardı, kimse kimseyi tanımıyordu.
Ne bu diye sordum,
Sonra bir 100 sene sonrasını düşündüm.
O koşuşturan insanlardan bir tanesini göremedim.
Aldırmadığım ne kadar çok varmış dedim kendime,
Ağlayan çocuklar, dilenen engelliler, uyuşturucu bağımlısı gençler.
Takdirin ilahisini sorgulamadım.
İnsanların birbirine neden bu kadar çok uzak olduğunu sorguladım.
Oysa ortaktı mülkiyeti dünyanın.
Kullanımı herkese açıktı.
Sahibi belli kiracılardık dünyada.
Neden fark edilmiyordu.
Niye çok zenginler varken, açlıktan ölen insanlar var.
Adaletin temeli parayla mı sağlanıyor, yoksa paylaşılınca mı adalet oluyor.
Komşusu açken, tok yatan bizden olmuyor ama fark edilmiyor ki.
Zavallı olan aç olan mı, yoksa onun açlığını paylaşmayan mı?
Kimin malı bu dünya, binalar, fabrikalar..
Dünyaya indiğimde saatlerce ağladım.
Yürüdüğümüz bu yolun çıkmazlığı üzdü beni.
Kapı kapanmadan koşun insanlar.
Bugün bir muhtaca yardım edin.
Şu sudan bile hızlı akan ömürde, bugünü değil yarını sorgulayın..
Küçükçekmece / İstanbul – 2007
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz