Bugün sana gidiyor sanki bütün yollar

Elimi uzatsam
Herhangi bir kuşa
Beni sana götürecek sanki
Seni görmekten başka hiçbir işim yokmuş gibi

Kelebeği seyrediyorum uçarken
Öyle belli ki gülümsemesi
Sanki hadi korkma git oraya diyor

Zaman da geçmek bilmiyor
Nerden baksan iki saat önce baktığımda
Oniki onbeşti
ޞimdi ise oniki yirmi

Baharın da en güzel günü gibi diye iç geçirirken
Tam da o anda inanılmaz üşüyorum birden
Her taraf kapkaranlıkmış da
Gecenin o ayazında bir ben kalmışım gibi o soğukta
Daha az önce çok sıcaktı ama
Kafamı kaldırıp güneşe bakıyorum
Öyle güzel açmış ki
O da ne
Gülüşün var ardında
Sanki sadece bir noktaya odaklanmış
Oraya gitmelisin diyor başka işi yokmuş gibi

Tatlı bir rüzgar esiyor birden
Baharın eşsiz güzelliğine kendini salan
Ve birden terk ediyor bedenimi
Gözlerim rüzgarın gittiği yöne takılıyor
Almış arkasına gülüşünü
Beni sana götürmek istiyor sanki
Mevsim normallerinin tersi yönünde esmek haddine mi düşmüşse

Düşünüyorum da doğayı zorlamamalıyım bu kadar
Bugün de iş olmayıversin

Yanında alıyorum bir sonraki nefesimi
Yapmacık bir sohbete dalmışken
O kelebeği görüyorum yine
Masum masum uçuyor sadece
Ve sen gülüyorsun
Saate bakıyorum
Geleli en fazla beş dakika olmuştu
Geldiğimde saat dörttü
ޞimdi ise altı
Daha içeri girer girmez
Daha aydınlık olduğunu fark ediyorum içerinin
Güneşe bakıyorum
Öyle sade ki
Öğlenki güzelliği halâ üstünde
Ve sen yine gülüyorsun o an
Bir ara kapı aralanıyor kendiliğinden
Yüzümü tırmalıyor öğlenki tatlı rüzgar
Sen yine gülüyorsun

Gitmem gerekiyor ama
Ardımda bıraktığım gülüşünle