Kaç halkasın sayamadım
Çünkü sana
Hiç mi hiç ulaşamadım
Ben yaklaştıysam
Sen hep kaçtın
Yakaladımsa da
Ben değil ama
Sen beni bıraktın.

Tek tek çekerim seni içime
Ama bu çekiş
Hiçbir zaman bitmeyecek sigaran gibi…
Ama
Hep cebinde, çantanda
Yada aklında olacağım
İçimi parçalayan
O dudaklarında olamasam da…

Güle güle yine
Al yüreğim senin olsun…
Yine gurbette ömrün geçecek
Belki oturup
Derdini dökecek
Seni dinleyecek
Yada senin kim olduğunu
Kimseler bilmeyecek…
Bense buralarda
Sensizliğin uçurumundayım
Uçsam ulaşır mıyım ki cennetine
Kıyısında kalsam uçurumun
Götürürler mi beni
Onlar da cehenneme..
Uçsam
Ulaşır mıyım bulutlara
Bilirsin, yağmur yüklü bulutlara
Kalsam
Kavuşabilir miyim sana.
Sevgi yüklü pınarlarına..

Farzet ki gelsem
Gökyüzünü delip
Bir deniz aşıp
Tüm sevdiklerimi
Yada hiç mi hiç sevemediklerimi
Bırakıp gelsem
Sense karşı limanda
Beni beklesen de
Ben de gelsem
Dokunabilir miyim sana…

Seni bekledimse
Bunca geçen yıla
Ve özlemine yenilmedimse
Yüreğime yenildiğimdendir bu…

Güneş yine batıyor
Bembeyaz bir göle
Tuzlu mu tuzlu bir yere
Keşke tutabilsem de ellerimle
Sana çevirsem
Belki görürüm diye….
Görsem de içime çeksem
Halka halka ulasam
Beni sana
Seni bana
Gönlümdeki zincire ulaştırsam…
O zincirse hiçbir zaman
Yüreğimizden bileğimize indirilen
Zincir olmasa…

Tuz Gölü