ıslak yollarda yürürken sabah ezanında,
yıldız aramaya benziyorsun
göğün sisli ve bulanık tablosunda.
yağmur olup düşüyorsun yapraklara
bir tutam sevinç çığlığı için
dirhem dirhem kat ettiğin yollarda
yılmadan yıkılmadan koşuyorsun.
sonun hep hep aynı
ıslak sokaklarda yürüdüm
yıldız aradım göğün sisli ve bulanık tablosunda
Aries’i, Taurus’u bakındım yıllarca
hiç yan yana gelmediler
hiç bakmadılar yüzyüze ya da bana
içinde kimsenin oturmadığı, yalnız benim
benim ve hiç kimsenin olduğu
cennetin bedenlerini sarıp gelen ve yerleşen
dört duvara girmediler
yanından bile geçmediler
ızdırabı mahkum eden sessizlik
bir dağ gibi çöktü üzerine
kaç su damlası feda etti kendini
ya da kaçını feda ettin
hangi kalpleri çaldın
ya da kaç kalp çaldı kapını
kaçına açtın kapıyı
çağırdın sessizliğine
ıslak sokaklarda yürürken
elimde yanlız bir kalp
manasızca bakar gökyüzüne
ressamın fırçasına küfrederek
şehrin insanlarını söverek haykırır
haykırır defalarca sesi yitene dek
ıslak sokaklarda yuvarlanırken
yıldız arar
bir tebessüm bekler,
bir ışık mı yoksa ne
onun sonu hep belli
sonu ıslak sokakların sonu
yıldız ararken verdi ömrünü
göğün sisli ve bulutlu tablosunda
08.09.1998 03:10
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz