gidiyorum sokakları yalnızlık kokan bu şehirden
hem de arkama bakmadan
gözlerimi çekiyorum aldatan görüntüsünden
asırlık öfkemi sunuyorum
dost yitirten kavgalarına
haykırıyorum yorgun sesimle
günah kokulu hırçın sokaklarına
terk ediyorum
sokak lambalarının loş ışığı altında
volta atan davetsiz misafirlerini
bırakıyorum biriktirdiklerimi
anılarım, sevgimi, dostlarımı ve bir yanımı
ben gidiyorum
yaşanılanları umursamadan gidiyorum
günah yüklü bu şehirden
kaldırım kenarlarında oyalanan tuhaf insanlarını görüyorum
ve serzenişte bulunan diğerlerini
çatlamış dudaklarımın arasından nağmeler akıtıyorum
şehrin kahramanları için
bakışlarımı uzatıyorum masum akasyalarına
kahırlanıyorum
ne kadar çok yanılmışım
ne kadar az yaşamışım diye
sitemler savurarak gökyüzüne
gidiyorum gözü yaşlı bu şehirden
sevdam ağlamasın artık
yüreğime kan olmasın gözyaşları
kin kokan cümleler yazmasın insanlar
boynu bükük şehir kaldırımlarına
akasyalar avarelere yarenlik etmesin
ağustos sıcağının kavurgan saatlerinde
ezan sesleri bir anne şefkati gibi örtsün şehrin üstünü
ve taze ekmeğin kokusu sarsın arka mahalleleri
dağlara küskün bu şehirde
solgun düşlerimi bırakarak gidiyorum ben
hoşçakalın dostlar, hoşçakalın kaldırımlar..
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz